Ege sahili yolculuğu: İstanbul’dan Bodrum’a
Sizi bu tatilde Bodrum’a uçak yerine arabayla gelmeye davet ediyoruz. Bırakın bu yıl varacağınız yer kadar gittiğiniz yol da maceranızın bir parçası olsun.

Yola koyulduğunuzda, ilk olarak karşınıza İstanbul’un belki de daha önce hiç görme şansı bulamadığınız bölgeleri çıkacak. Günümüzde neredeyse şehrin içinde kalan, bir zamanların sayfiye beldesi Tuzla, en lüks süper yatların üretildiği bir tersaneye ev sahipliği ediyor. Bölgenin sakinliğinin tadını çıkarabileceğiniz bir sahil kahvaltısı için adresiniz Tuzla Yat Kulübü. Buradan kısa bir araç mesafesinde olan Darıca, hayvanat bahçesiyle keyifli anlar vadediyor. Epey geniş olan mekânın her yerini gezebilmek için en az birkaç saate ihtiyaç duyacağınızı unutmayın. Buradan yola devam edince kısa sürede Osmangazi köprüsüne varacaksınız.

Bir an önce İstanbul dışına çıkmak niyetindeyseniz, Yenikapı- Bandırma ya da Yenikapı-Yalova arasında işleyen arabalı vapurlarla Marmara denizini daha zahmetsiz ve ucuz bir şekilde geçmeniz mümkün. Anayol bağlantılarını kullanarak, yol üzerindeki Eskikaraağaç köyünde durabilirsiniz. Ulubat gölü yakınlarındaki bu güzel köy, Avrupa Leylek Köyü Ağı’nın bir üyesi. Sanayiyle kirlenmemiş doğasıyla burada, alçaktan uçan kuşları gözlemleyebileceğiniz veya daha yakından bakmak için ufak bir tekne turu yapabileceğiniz, hoş bir mola verebilirsiniz. Ulubat ve Manyas gölleri civarındaki bölgeler, leyleklerin yanı sıra pelikan, flamingo, kaşıklı balıkçıl gibi 200’den fazla kuş türünün görülebileceği doğal kuş koruma alanlarıdır. Kameranızı yanınıza almayı unutmayın!

Eskikaraağaç

Bir sonraki durağımız, uzun tanıtımlara hiç ihtiyaç duymayan bir yer. Türkiye’deki zeytin ağaçlarının yaklaşık dörtte üçünü barındıran Ayvalık (STOP), Ege’nin lezzet merkezidir. Ege denizi kıyıları, yerel kültürü, yaşam tarzı ve özellikle de mutfağıyla, coğrafi anlamda uzantısı olduğu Akdeniz’le pek çok ortak yön barındırıyor. Akdeniz yemeklerinin her biri yüksek besin değerine sahip birer sağlık kaynağı. Türk mutfağının belkemiğini oluşturan zeytinyağlılar, meyhane kültürünün leziz eşlikçileri olmalarının yanı sıra vejetaryenler ile sebzeseverlerin de gözbebeği. Yöre yemeklerinin nitelikli örneklerinden tatmak için önerimiz, Ayvalık Şehir Kulübü – Yörük Mehmet’in Yeri. Cunda’daki Bay Nihat ise bazılarını yalnızca bölge sakinlerinin bildiği, çok özel zeytinyağlı yemekler sunuyor. Kısa süre önce Ayvalık’a yerleşen şef Şemsa Denizsel’in bölge mutfağına ilişkin derin bilgisini öğrencileriyle paylaştığı yemek atölyelerine kendisine ait Cooks Grove’da katılabilirsiniz. 

Güzergâhınız üzerindeki önemli cazibe merkezlerine ev sahipliği yapan Bergama veya Selçuk’u -özellikle daha önce görmediyseniz- şiddetle tavsiye ediyoruz. Ayvalık yakınlarındaki antik Yunan yerleşimi Pergamon da yoğun sezonda bile mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Dağın tepesindeki konumu sayesinde ferahlatıcı yaz rüzgârlarının eksik olmadığı bu tarihi mekân, yoğun ziyaretçi ortamında bile rahatça gezilebilecek kadar geniş.

Read also:  Pizzeria Luca, Bodrum

Pratik bilgi: Önceden kendinize bir müze kart edinirseniz, kapıdaki sırayı beklemeden doğrudan içeri girebilir ve boş yere vakit kaybetmemiş olursunuz. www.muze.gov.tr

Bergama

Selçuk beldesi, Ege’deki en büyük antik site olan Efes kentinin yanı sıra Bizans Ayasuluk kalesi ve Aziz Yahya kilisesi gibi önemli tarihi yapıtların ev sahibidir. Bu turistik alanların her biri, -tatil planlarınızın öncelikleri arasında tarihi keşfetmek olmasa bile- hem bacaklarınızı açma hem de nefes kesen doğa manzaralarına rastlama olanağı sunar. Gezi yerleri ile yol bağlantılarına yakın olmasının avantajı bir yana, kaliteli servisi ve muhteşem olanaklarıyla sakin bir butik otel olan Cella, çevreyi keşfetmek isteyenlerin aklında bulunmalı.

Bölgenin turistik alanlarına aşina olanlar için Şirince köyü gezintisi biraz klişe kaçsa da şimdiki önerimizin aklınızı çeleceğini düşünüyoruz. Köy merkezinden yerel şarap alışverişi yapın ve Şirince’nin ana akım eğlence ortamından uzaklaşıp, sakin bir şarap bağı çiftliği olan Güllü Konakları’na gelerek insan karmaşasından gerçek bir kaçış deneyimi yaşayın.

Şirince ile çevresindeki bölge, (Gölcükler’deki şaraphanesi ve restoranıyla) Sevilen, Torbalı’daki Lucien Arkas ve (Selçuk yakınlarındaki oteli ve muhteşem restoranıyla) Yedi Bilgeler gibi pek çok orta ve büyük ölçekli şarap üreticisini içeren Güney İzmir Bağ Rotası’nın bir parçasıdır. Aynı zamanda, her salı, bölgenin taze ürünlerini keşfetmek için ülkenin dört bir yanındaki aşçıların akın ettiği, Türkiye’nin en büyük meyve-sebze pazarı Tire Toptancı Hali de burada bulunur. 

Yedi Bilgeler

İzmir’in batısına ilerlemek, ana rotadan büyük bir sapış anlamına gelse de, yol boyunca önünüze çıkacak birbirinden çarpıcı yerler için buna değdiğini göreceksiniz. Urla bölgesi Usla, Usca, Urlice ve Mozaik gibi markaları barındıran Urla Şarap Rotası’ndaki üzüm bağlarıyla meşhur. Hazır oradayken, Uzbaş Arboretumu’nun hayranlık uyandıran ağaçlarının altında, peyzaj mimarisi konusunda ilhamla dolacağınız, kısa bir yürüyüş yapmanızı öneririz. Ayrıca yörenin enginarlı lezzetleri ile bir kavanoz kopanisti peyniri satın almak için Karaburun köyüne uğrayıp, civarın en hoş restoranlarından biri olan Od:Urla’da yemek yemeyi de ihmal etmeyin.

Kalacak yer konusunda da endişeniz olmasın. Termal kaplıcalar ve kapsamlı spa olanakları sunan Radisson Blue Çeşme’de, yolun geri kalan kısmı için enerji toplayabilirsiniz.

Bölgenin başka bir popüler kasabası olan Alaçatı, sayısız yeme içme mekânının yanı sıra herkese uygun konaklama imkânları sunuyor; yani gönül rahatlığıyla uğrayıp bu sevimli yerin tadını çıkarabilirsiniz. Bizim favorimiz, marinanın sakin tarafında kalan Kapari Otel. Bölgenin yaşam tarzını deneyimlemek için de sıra sıra restoranlar, tasarımcı butikleri, vintage dükkânlar ve artizan ürünleri bulabileceğiniz Hacımemiş mahallesine uğrayın. 

Read also:  Bodrum Makarnacı by Koko, Bitez

Hacımemiş’in görülmesi gereken en iyi 10 mekânı:

Hacımemiş

Daha önce Bodrum’a arabayla gittiyseniz anayol üzerindeki Bafa gölünümutlaka görmüşsünüzdür. Filmleri andıran manzarası, doğa içinden geçen yürüyüş patikaları ve sakinliğiyle, gölün kuzeydoğu sahili boyunca uzanan Herakleia Antik Kenti’ne uğradığımız için çok memnun olduk. Dünyanın geri kalanından, toprak rengi tonlarına bezeli sıradağlarla ayrılan bu bölge, gecelemek isteyenler için göl kenarında bir kamp alanına ve yarım düzine kadar pansiyona da sahip.

Yatağan’dan Milas’a giden geniş otoyolda, Eskihisar’ı geçtikten hemen sonra girişini görebileceğiniz Stratonikeia Antik Kenti, Bodrum’un 75 kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor. Düzgün parke taşı döşeli sokaklarda yan yana dizilen Osmanlı evleri ile antik yapılardan kalan sütun ve kalıntılar, antik Karia eyaletinin en önemlilerinden olan eski Stratonikeia kent devletinin ana kazı bölgesinin etrafından dolanıyor. Vaktiyle gladyatör antrenmanları ve karşılaşmalarının yapıldığı gymnasion’unun büyüklüğü yüzünden, bu antik site pek çok kaynak tarafından ‘Gladyatörlerin Kenti’ olarak tanımlanıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ‘geçici’ sıfatıyla yer alan Stratonikeia’da hâlen dört aile ikamet etmekte. Bu da bölgeyi, Geç Tunç Çağı’ndan (M.Ö. 1.500) günümüze dek yerleşim alanı olma özelliğini sürdüren nadir yerlerden biri hâline getiriyor.

Bafa gölünü

Havalimanına yakınlığı sebebiyle Milas, ismini sıkça duyduğumuz yerleşim yerlerinden. Ziyaret etmek için başka neden bulamayanlardansanız, restore edilen pek çok yapısıyla bir müze ve atölye kompleksine dönüştürülen Uzunyuva Arkeopark, Bodrum’a giderken burada mola vermenizi sağlayabilir. İlçe merkezinde bulunan ve kısa süre önce hizmete açılan bu özel alanı yürüyerek gezerken, bol bol Instagram pozu yakalayabilirsiniz.

Iassos tarihi boyunca insan yaşamının hayhuyundan bolca nasibini almış bir bölge; savaşı da görmüş barışı da. Iassos kenti, M.Ö. 3.000 yılından Orta Çağ’a dek defalarca işgallere ve çarpışmalara sahne olmuş. Sağınıza ufak balıkçı limanını alıp, yarımada ile akropolisin dibindeki bekçi kapısından içeri girdiğinizde, kentin kazılarak gözler önüne serilen farklı dönemlere ait katmanlarının sizi kendine hayran bırakması işten değil. Deniz kenarından ilerlediğinizdeyse, dalgakıranın ucunda bulunan ve bir zamanlar balıkçı limanını koruyan liman kulesinin yıkıntılarının içe dokunan yalnızlığını hissedeceksiniz. Orta Çağ’da güçlendirilmiş akropole tırmanın ve diğer kısımda bulunan Artemis tapınağına ulaşmak için yıkıntıların arasından dolanın.

Read also:  Milas halıları: tarihe atılan ilmekler

Bodrum’dan önceki son durak olan Güllük, Bodrum Milas havalimanının yalnızca birkaç kilometre uzağında yer alır. Bu ufak sahil köyü, etrafını saran iddialı tatil mekânlarına inat, saflığını ve sadeliğini büyük ölçüde korumayı başarmış bir yer. Efsaneye göre yunusların sırtına binerek yüzen bir oğlan olan Hermiyas’ı, doğayla uyum içindeki yaşamın önemini vurgularcasına, sembolü olduğu köyün her köşesinde görmek mümkün. Yerel balıklar, özellikle de yılanbalığı, burada mola vermek için yeterli bir sebep. İster kendiniz yakalamaya çalışın ya da -en kolayı- restoranlardan birine oturup masanıza sipariş edin.

Güllük

Elektrikli otomobil kullananlar için uzun mesafe önerileri

Yavaş yolculuk konsepti, gezerek keşfetmeyi ve dizginleri yolun kendisine bırakmayı gerektirse de, elektrikli araçla uzun mesafe katetmeden önce bir parça hazırlık yapmanız şart. The Guide Bodrum olarak, Türkiye’nin İstanbul-Bodrum yolundaki elektrikli araç altyapısını bizzat denedik. İşte yola çıkmadan önce aklınızda bulundurmanız gereken bazı pratik bilgiler:

  • İstasyon ağına katılın: Evde kurduğunuz şarj ünitesi sayesinde kent içinde sorun yaşamadan ulaşım sağlıyor olabilirsiniz; ancak şehirlerarası yollarda, halka açık iki ana şarj istasyonu ağından faydalanmak durumundasınız: Zest ve Eşarj. Yola çıkmadan önce buralardan üye kartınızı temin ederseniz, tarifeniz uyarınca yol üzerindeki istasyonlardan, para ödemeden aracınızı şarj edebilirsiniz.  
  • Aracınızı şarj ederken zamanınızı iyi değerlendirin: Türkiye’nin büyük şehirlerinde ve ana otoyollar üzerinde bulunabilen hızlı şarj noktaları, zaman kaybetmek istemeyen elektrikli araç sahiplerinin bir numaralı tercihi. Fakat standart şarj ünitesinden başka seçeneğiniz yoksa, bu zoraki molayı başka ihtiyaçlarınızı karşılamak için kullanabilirsiniz: Yeni model bir Jaguar I-Pace’iniz varsa, aracın soğutma özelliğini programlayabilir; kahve içip yemek yiyebilir; su gibi, yolda tüketeceğiniz gereksinimlerinizi edinebilir veya rota araştırması yapabilirsiniz. Bataryalarınızın sizi bir sonraki şarj istasyonuna sorunsuz şekilde ulaştırması için hesabınızı iyi yapın deriz. 
  • Aracınızı terk etmeden doğayla iç içe olun: Elektrikli ve hibrit otomobiller düşük ses emisyonuna sahip olduğundan, yerel faunayı rahatsız etmeden doğa parklarında dolaşmanızı sağlayan mükemmel araçlardır. Öte yandan, otomobilin geldiğini duyamadığı için yolunuzdan çekilmeyen hayvanlara karşı her zaman hazırlıklı olmanızda fayda var.
Jaguar I-Pace

The Guide Bodrum olarak, Ege kıyılarında noktalanan yol maceramızı markanın ilk elektrikli aracı olan Jaguar I-Pace ile gerçekleştirmemizi sağlayan Borusan Otomotiv’e teşekkür ederiz.