Mor Salkım: Bodrum şarabı hayata dönüyor
2019’da tam lisansla satışa başlayan Mor Salkım, Mumcular-Karaova bölgesinin etkin dört şarap bağınının en yenisi. Bağın hikâyesini keşfetmek için yollara düştük ve Mor Salkım’ın şaraba gönül vermiş ailesiyle buluştuk.

Yazı Chris Drum Berkaya

Broşür, “Bağımıza gelin ve şaraba duyduğumuz tutkuyu görün!” sözüyle biz ziyaretçileri Mor Salkım’a davet ediyor. Etrafı saran üzüm bağlarına bakan tepede gelenleri karşılayan Melih ve Emel Erdemir’i görünce, bu cümle ete kemiğe bürünüyor âdeta. Uzun çam ağaçlarının gölgelediği taş binaya varmak için bağın içinde iki kilometrelik, hoş manzaralı bir yolculuk yapıyoruz; burada Melih Bey bize şaraphanenin hikâyesini anlatmaya başlıyor.

Mor Salkım’daki bağları henüz yeni olabilir, ama Erdemirler aslında 90’larda başlayan Türk üzüm bağcılığındaki uyanışın mimarlarından. 1995 yılında, ikiz kardeşler Tahsin ve Melih Erdemir, Türk şarabının en köklü markalarından Kavaklıdere’nin Ankara dışındaki Akyurt’ta bulunan geniş arazinin hemen yanındaki 10 hektarlık arsalarına kalecik karası üzümleri dikerek atılmışlar bu sektöre. 

Başlarda, hasat ettikleri üzümleri doğrudan Kavaklıdere’ye satmışlar; ancak 2000’lerin başındaki ekonomik kriz Melih Beyi kendi şarabını yapmaya yönlendirmiş. Bu doğal terapi yöntemi yalnızca stresini almakla kalmamış, yeni yöntemleri sınayıp geliştirmesine de olanak vermiş. Melih Bey öğrendiklerini, aralarında sonradan Bodrum yakınlarındaki Kızılağaç vadisine yerleşip şarapçılığa başlayacak olan Füsun ve Erhan Yürüt gibi isimlerin de bulunduğu, Ankaralı amatör şarap üreticileri ve şarapseverlerle paylaşıyormuş. Yürüt çiftinin Bodrum’a taşınmasından kısa süre sonra 2005’te, Melih Bey de Akyurt’taki bağını satarak, Mumcular yakınında bulunan Karaova vadisinde, bir dönem tütün ile susam ekimi yapılmış, zeytin ağaçlarıyla bezeli 9,6 hektarlık bir arazi satın almış. 

Melih ve Emel Erdemir

Mor Salkım’da şu an, altı hektarlık üzüm bağının yanı sıra içinde 450 genç zeytin ağacı ile doğal yetişmiş çam ağaçlarının iç içe geçtiği, yaklaşık üç hektarlık bir koru bulunuyor. Bağ kısmı dört üzüm çeşidi barındırıyor: Bornova Muscat, Merlot, Şiraz, Cabernet Sauvignon. Ayrıca Emir ve Narince cinsi üzümler yetiştirmeye de başlamışlar. Çömlekçi köyü yakınında kalan bir hektarlık kısma ise, üretimi artırma çalışmaları kapsamında, bu kış 2.400 âdet Sauvignon Blanc omcası dikilmiş. 

Read also:  Muğla’ya yolculuk

Toprak ve iklim yapısı ya da diğer deyişle ‘teruar’, şarap üreticileri için her şeyin başında gelir; meyvedeki şeker ve üzüm özellikleri ısı sayesinde daha belirginleştiğinden, kısa süren yağış sezonu ile uzun, sıcak ve kurak yazlarıyla bu bölge, şarap üreticileri ile üzüm bağı yetiştiricileri açısından bir cennet gibidir. Melih Bey başka bir avantaj olarak arazinin altındaki zengin derinsu kaynaklarına işaret ediyor. Bu noktada, Çömlekçi köyünün ismindeki gizem de çözülüyor; köy sakinleri eskiden yeraltı sularının hep ıslak tuttuğu civardaki düz arazilerden elde ettikleri nitelikli kille çömlekçilik yaparmış, ta ki sular yükselip bu alanı çökertene ve iki küçük gölet oluşturana dek. 

Bağ yaşamı mevsime göre şekilleniyor. Günler budama, ot ayıklama, bağ aralarının sürülmesi, kafes telleri ile çitlerin bakımı ve elbette, tüm çalışmanın odak noktası olan bağ bozumu ile geçiyor. Hasat işlemi sıcak temmuz ya da ağustos günleri erken saatlerde başlıyor; köyden gelen eğitimli toplayıcılar sabah altıda işe koyularak bağların arasında dolaşıyor ve olgun üzümleri seçip topluyor. Küfeler dolusu üzüm vakit kaybetmeden ezilmek üzere küçük traktörlerle bağın tepe kısmında bulunan yeni üretim binasına getiriliyor.

Bir kenarı tepenin içine gömülü şekilde inşa edilen bağın üretim binası, traktörlerin üzümleri doğrudan düz çatı platformuna aktarmasını sağlayan, son derece etkin bir tasarıma sahip. Üzümler buradan oluklar yardımıyla, ezilmek üzere aşağı düşüyor ve işlem, büyük bir ahırı andıran binanın içinde, üzüm suyunun paslanmaz çelik tanklara aktarılmasıyla devam ediyor. Kenarlarındaki pencereler sayesinde içerisindekini net şekilde görebildiğimiz bu maserasyon tankları, üzüm cinslerine veya yapılan karışıma göre tek tek numaralandırılıp etiketleniyor. Isı kontrolü amacıyla gri yalıtım köpüğüyle sarılmış olan tanklar, sıralı duruşlarıyla pek havalı görünüyor doğrusu. 

Read also:  Top 7: Bu Yaz Okunacak Kitaplar

Önümüzdeki yıllarda üretim kapasitesi artınca, bina genişletilerek nitelikli Amerikan ya da Fransız meşe fıçıların yerleştirilmesi planlanıyor. Melih Beyin açıklamasına göre şimdilik, Merlot ve Cabernet’ye o çok tutulan “meşe” aromasını, gerçek meşe fıçısı tahtalarının kullanıldığı yaygın bir şarapçılık yöntemiyle kazandırıyorlarmış.

Kardeşinin vefatının ardından bağ ve şaraphane yönetimini tek başına üstlenen Melih Bey, uzun süren lisans sürecinin tamamlanmasından sonra rahat bir nefes almış; 2019’da ziyaretçiler, 2017 Merlot, 2017 Cabernet/Şiraz kırmızılarını ve 2018 Emir/Narince beyaz kupajı ile nefis 2018 rozesini bağın kafe bölümünde tadabilecekler. Son derece misafirperver olan Erdemir ailesi, yılın herhangi bir kısmında ziyaretçilerine etrafı göstermekten mutluluk duyuyor ve farklı mevsimlerin keyfine varmak üzere herkesi zeytin hasadı, bağ bozumu, ilkbahar başlangıcı gibi farklı zamanlarda bağı gezmeye davet ediyor. Dilerseniz işaretli patikalarda, ulu çam ağaçlarının altında yürüyüşe çıkabilir ya da vadi ve deniz manzarasına karşı, önceden planlanan açık hava yoga derslerine katılabilirsiniz. Mor Salkım, çam ağaçlarının gölgesinde, Tuzla gölünden esen esintiyle ferahlayıp, kurutulmuş meyveler, bağın kendi zeytinleri ve yerel peynirler eşliğinde şarap tadımı yaparak rahatlamak için mükemmel bir yer. 

Çömlekçi Sokak no.408, Mumcular, Bodrum/Muğla; T: 0532 413 56 05; Facebook: morsalkimbaglari


Bodrum şarap bağı turları

Mumcular-Bodrum’daki dört şarap bağında, ziyaretinizi önceden bildirmek koşuluyla keşfe çıkabilir veya özel bir tura katılabilirsiniz. 

  • Bodrum Şarapçılık’ın sahipleri Füsun-Erhan Yürüt çifti ve şarap üreticisi kızları Duygu Hanıma ait VinBodrum markasının şaraphanesi ile kafesi, ailenin evinin de yer aldığı Kızılağaç’ta bulunuyor. Kırmızı ve beyaz seriler üreten tesisin en dikkat çeken ürünü, bölge üzümlerinden yapılma Chardonnay şarabı.Şenavcılar Sokak No.6, Kızılağaç, Bodrum/Muğla; T: 0252 369 25 97, 0533 638 58 87; www.bodrumsarapcilik.com
  • Pınarlıbelen köyünün hemen dışındaki Garova Bağları, Mehmet Vuran yönetimindeki iki hektarlık bir üzüm bağı. 2004’te, ailesine ait, yaşı 14 ile 30 arasında değişen bir dizi asmayla kırmızı ve beyaz şarap üretimi denemelerine başlamış. Tesiste bulunan yeni taş bina, maserasyon tankları, fıçılar ve şişelere ev sahipliği yapan serin bir mahzen ile bir kafe barındırıyor. Mehmet Bey, kendi dikimi olan Zinfandel, Şiraz ve Petit Verdot cinslerinden ilk başarılı üretimleri Garaova Öküzgözü Zinfandel 2017, Garaova Öküzgözü Shiraz 2017, Garaova Shiraz Petit Verdot 2017 ve Garaova Öküzgözü Rosé 2017 etiketiyle şarapseverlere sundu bile. Pınarlıbelen Köyü, Karanlık Sokak, Bodrum/Muğla; T:  0532 552 58 27; www.bodrumbaglari.com
  • Selva ve Haluk İşmen, üzüm bağlarının yanı sıra, -bin yaşındaki ulu bir zeytin ağacıyla birlikte- 2.500 adet zeytin ağacı ile çok sayıda meyve ağacı barındıran, 16,5 hektar arazi üzerine kurulu Karnas Bağları ile Selia Çiftliği’nin hem sahibi hem işletmecisi. Bağdaki en yeni üzümler, Türkiye’de ilk defa yetiştirilen beyaz üzüm cinsi Vermentino ile iri taneli, sofralık kırmızı Michelle Morlieri, dünya gurmelerinin de gözbebeği durumunda. Karnas’ın daha önceki çeşitleri ise Cabernet, Zinfandel ve Şiraz’dan oluşuyor. Şu anda mahzenlerinde Karnas Zinfandel Rose 2015, 2017 ve 2018; ödüllü Karnas Shiraz 2015 ile Shiraz 2017 hâlâ mevcut. Aynı zamanda, şef Aslıhan Mutlu ile gerçekleştirdikleri işbirliğiyle, çiftliğin kendi üretimi olan zeytin, keçi peyniri, reçel ve meyve çeşitlerini de içeren, yerel ve mevsimlik ürünlerin ikram edildiği tadım günleri de düzenliyorlar. Çömlekçi Sokak No.400, Bodrum/Muğla; T: 0533 935 47 62; www.karnasbaglari.com